İsrailli büyükelçi, sivil katliamını kabul ettiğini dile getirdi.
İsrail ordusunun Gazze’ye yönelik saldırılarında sivil ölümler yaşandığını kabul eden İsrail’in Washington Büyükelçisi Michael Herzog, ölenlerin kaçının sivil, kaçının terörist olduğunu bilmediklerini belirtti. İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları şiddetli bir şekilde devam ediyor. İsrail ordusu, hedef gözetmeksizin orantısız güç kullanarak evler, okullar, hastaneler, camiler ve kiliseler dahil her yeri bombalıyor. Bu saldırılarda 9 bin 770 Filistinli öldürüldü, bunların 4 bin 800’ü çocuktu. İsrail’in Washington Büyükelçisi Michael Herzog, CBS News televizyon kanalındaki bir programa katılarak bu durumu değerlendirdi. Kendisine yöneltilen sorulara cevap veren Herzog, Gazze’deki duruma ilişkin rakamlar hakkında kesin bir yorum yapamayacaklarını belirtti. Çünkü ne kendisi ne de başkaları bu rakamların kaçının silahlı terörist, kaçının sivil olduğunu bilmiyor. Her savaşta istenmeyen sonuçlar ve sivil kayıplar yaşandığını söyleyen Herzog, ateşkesin ancak Hamas tarafından esir alınanların serbest bırakılmasıyla mümkün olacağını ifade etti.
Birleşmiş Milletler’in Filistin topraklarındaki İnsan Hakları Özel Raportörü Francesca Albanese ise Katar merkezli Al Jazeera kanalına yaptığı bir açıklamada, İsrail’in başka bir ülkeyle değil, işgal altındaki topraklarda yaşayan bir halkla savaştığını vurguladı. Gazze Şeridi’ndeki sağlık sisteminin tamamen çöktüğünü ve bu felaketin boyutlarını ortaya koyduğunu belirten Albanese, durumu tarif edilemez olarak nitelendirdi. Gazze halkının yaşadığı bu cehennemin, tüm BM üyesi ülkeler üzerinde bir leke olduğunu ve bu durumu durdurma gücüne sahip olanların bu sorumluluğunu yerine getirmemesinin utanç verici olduğunu ifade etti.
Bu söylemler, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına ilişkin uluslararası toplumun tepkisini çekiyor. İsrail’in orantısız güç kullanması ve sivilleri hedef alması, uluslararası hukuka aykırı olarak değerlendiriliyor. Sivil kayıpların artması ve Gazze’nin insani durumunun kötüleşmesi, uluslararası aktörlerin barış ve adalet çağrılarına yol açıyor. Ancak bu çağrılara rağmen İsrail’in saldırıları devam ediyor. Uluslararası toplumun bu sorunun çözümü için etkin adımlar atması gerekmektedir.
Yorum gönder